Yeniden yazmaya başlama sebebim bu kitap. Julio Cortazar’ı Cinayeti Gördüm kitabıyla tanıdım ve sevdiğim diğer Latin Amerika yazarları arasında onu çok farklı bir yere koydum. Gözlemevi’ni okuduğumdaki tek düşüncem bunları unutmamaktı. Unutmamak için de yazmalıydım. Tekrar tekrar okumayı hatırlamalıydım ve bu kısacık kitabın yaşattığı yoğun duyguyu biraz olsun bir yola koymalıydım.
Gözlemevi kitabı yılanbalıklarının yaşam döngüsü, gözlemevinin mermerlerinin döngüsel görüntülerinin, yıldızların döngüselliği özelinde aslında insanın döngüselliğini anlatıyor. Gerçeğin büyüleyiciliğini öyle güzel anlatıyor ki sanki kitap okumadım da bir rüya gördüm hissini yaşadım. Ve ben aynı kelimeleri tekrar ederek belki anlatmaktan çok çirkinleştiriyorum. Aslında uzun zamandır bir şeyleri derli toplu düşünmekten uzak olan hafızamı, zihnimi zorluyorum ve bu fazladan bir eylem oluyor. Ama yine de anlatmak iyi geliyor ve bu istekten kaçamıyorum.
Çok kısa ve Jaipur’daki rasathanenin Cortazar tarafından çekilmiş fotograflarıyla dolu olan bu kitabın baş döndürücülüğü rasathanenin mimarisinin döngüselliğiyle iç içe giriyor.

“Yetişkinlerin çocuk doktoru bilim hanımefendi muayenehanesini açıyor, insanın aşırı hayallerle kendini deforme etmesini önlemek gerek, görüş alanını daraltmak, cinselliğini sınırlamak, her şeye bir numara vermesi için ona saymayı öğretmek gerek. “
“Senyora Bauchot, Thomas Mann bir keresinde, Marx zamanında Hölderlin’i okumuş olsa işler daha iyi giderdi demiş; ama doğrusunu isterseniz senyora, ben Hölderlin’in de Marx’ı okuması gerektiğini söyleyen Lukacs’a katılıyorum; Cai Singh yüzünden, civadan yılan yüzünden, kızıl saçlı gece yüzünden deliliğim çağdışı bir romantizm taşıyormuş gibi görünse de bakın ne kadar serin aslında. Sokağa çıkın, yaşayan insanların havasını soluyun, daha iyi bir toplumda insanın nasıl olacağına dair teorileri bırakın; bir kerecik de, belli bir protein kotası, boş zaman ya da hakimiyetten çok daha fazlası olduğunu söyleyin mutluluğun (ama Hölderlin Marx okumalıydı, Marx bir an olsun unutulmamalı, proteinler imgenin onca yüzünden bir tanesidir, kesinlikle öyledir Senyora Bauchot, ama bir de imgenin bütünü var, hakiki bahçesinde insan var, yani gıdasızlıktan ya da adaletsizlikten kurtarılmış insan taslağı değil). “
“Belki de bütün varlığımızı ve bütün sahip olduklarımızı uğruna verdiğimiz ilerlemenin hükümranları, belki senyorita Callamand ya da Profesör Fontaine, belki şefler ve bilim insanları günün birinde açığa çıkarlar, herkesin içinde onları beklediği imgeye ulaşırlar; ama tam şu anda genç su yılanları Avrupa nehirlerinin ağızlarına ulaşmış, nehirlere hücum etmeye hazırlanıyor; belki Delhi’de ve Jaipur’da çoktan gece oldu ve yıldızlar, Cai Singh’in hayalinin rampalarını gagalıyor, döngüler karışıyor ve başdöndürücü bir şekilde birbirlerine cevap veriyor; kızıl saçlı geceye girmek yeterli, hayatın köprüsü ve okşayışı olan bu havayı derin derin solumak yeterli; dolaysızlık için savaşmaya devam etmek zorundayız, kompanyero, çünkü Hölderlin Marx’ı okudu ve unutmadı; ama açık hala burada, yıldızların ve yılanbalıklarının nabzı, uzlaşmanın mümkün olduğu bir dünya temsilinin Moebius döngüsü, tersin ve yüzün birbirini didiklemeyi bırakacağı, insanın günün birinde adına gerçeklik diyeceğimiz o neşeli danstaki yerini alacağı bir dünya.”

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s